Onlar Anlatıyor Biz Dinliyoruz: Mustafa Kemal



Bu başlık altında da belli kişilerin belli konular üstünde ve ilk konumu Mustafa Kemal Atatürk olarak belirledim umarım güzel bir başlık altında güzel bir konu olur :)



Ahmet NAÇ Kimdir ?

Ahmet Naç'ı belki duyan vardır duymayanda buradan duydun. Ahmet Naç bir öğretmen ve öğretmenliğin hakkını veren bir öğretmen. Kendisiyle tanışmadım ve onun hakkında size fazla bir bilgi veremeyeceğim. Fakat yanlış hatırlamıyorsam 2015 yılında bir okulda yaptığı düzenleme ile sosyal medyada duyuldu. Peki ne mi yaptı da duyuldu ?






Ahmet Naç normal bir okul sınıfını bu hale getiren kişidir. Tabi tek başıma yaptım demiyor asla. Veliler ile yaptım herkes bir şey yaptı falan anlatıyor kimsenin hakkını yemiyor. Videoyu izlemeden okuyorsanız bu öğretmenin dersleri işleme stilinin de harika olduğu fotoğraflardan da bence hayet belli oluyor.

Metin 2: Savaşçı Bedensel


Sene olmuş 2017 Metin2 oynayan mı var ? Evet var hatta kaç senelik oyunu her gün oynayıp efsun bilmeyenlerde var ben buraya yazayım da gelip faydalansınlar bir şeyler öğrensinler tabiki yazdığımla ne kadar öğrenirlerse.. Efsunları vereceğim düellolarını falan taktiklerini yazmayacağım
onu da bir zahmet okuyan arkadaş kendi öğrensin.

Silah için Zehir Kılıcı güzel bence. Pvp de oynuyosan koy efsun botuna 55 ortalama hasar, yarı insanlara karşı güçlü, delici vuruş şansı ve güç tamamdır. Oooo bu beklenir mi diyorsan bekleme sen.. Sen daha basit oyna Muharebe Kılıcı al. Onu dönüştürürsün. Ona da efsun yarı,güç,delici,kritik,zehirleme şansı koy.. Çeviklik yok mu yaa dersen yok çeviklik diye efsun işe yaramaz.

Zırha gelelim. Savaşçı için olan zırh alınacak. Çünkü savaşçı efsunu anlatıyorum başka zırh alacak halin yok. 5/5 efsunu salla onları artık bil bir zahmet. Ben 1v1 yazayım şuraya da faydalan. Zırha hp, hp absorbe, büyü hızı, saldırı değeri ve kılıç savunması getir. Diğerleri de aynı zaten. Kılıç yerine bıçak koy çift el koy..

Kask efsunu sabit. Yarı, büyü,hp üretim, zehirleme, saldırı hızı.. Şimşek, rüzgar koymayalım mı diyorsan sen koy güzel kardeşim sen koy harika efsun onlar vs de yatmazsın..

Bilezik gelince. Cennet alınıcak sabittir zaten o. Efsuna hp, hp absorbe, delici, büyü, yarı koyulacak. Peki buna da rüzgar, şimsek falan konulacak mı ? Sen koy harika güçlü olursun..

Ayakkabı kirin kullanın güzel ayakkabı. Efsuna hp, kritik, saldırı hızı, kılıç, çift el koy.. Neden 2 tane savunma var. Çünkü başka efsun yok. Diğerlerine de ok,bıçak - çan, yelpaze koy hani tamamdır. 

Küpe abanoz olacak. Efsuna yarı, kılıç, çiftel , zehre karşı koyma, haraket hızı. Ayakkabıda ki gibi savunmaları değiştirin diğer efsunlarda.

Kolye cennet olucak delici veriyor bilindiği gibi. Ayakkabı ile aynı nerdeyse efsunları hp, kritik, kılıç, çiftel, hp üretimi olacak. 

Kalkanlar karakter kalkanı olacak bilindiği gibi.. Yarı, güç, sersem b, beden atakları bloklama ve çeviklik koy. Demin yoktu şimdi ne oldu diyebilirsin şimdi koydum yani stersen koyma daha iyi bişi varsa kalkana 5. efsun onu koy.

Epicleride hp, str al. Cevherleri unutma git bir dene efsunları da sonra yazarsın buraya nasıl oldu diye..

Akvaryum Balıkları: Melek Balığı

Evet. Oldukça uzun süre baktığım bir balık türü kendisi. Genel olarak biz alırken tül melek balığı, ya da kısa kuyruklu melek balığı falan diye alınır. Tabi bu balığın kendi içinde oldukça fazla türü var sayılabilir. Hepsi aynı şekilde beslenir falan ama piyasa değerleri farklıdır.



Türkiye'de hangi petshop gitseniz göreceğiniz garanti meleklerden biri budur. İnci olarak geçer piyasa değeri yüksek olmadığı için petshoplar tarafından da oldukça tercih edilir tabi birde bunu rengi karışıkları var hani onlarda bir türe ait değil pek.



Mesela bu da mavi melek balığı beyazdan pek bir farkı yok hatta yokta tek fark göz çevresi ve beyazlığındaki hafif matlık. Bu balığın piyasası o kadar pahalı olmasa da bulunması için aranması gerek ve bulunduğunda normal bir melek balığına göre daha pahalıya patlayacağı kesin.

Neyse balıkları değerlendirmeyi sonraya bırakalım. Bu balıklar ne yer ne içer ? Bu balıklar doğa da hem etçil hem otçullardır ama genel olarak etten yapılmış yemleri tercih ederler. Ufak aldığınız taktirde iyi bakımda 1 sene gibi bir sürede avuç içi kadar olup aldığınız fiyatın kat kat üstüne de satabilirsiniz. Genel olarak balıkların yaşadığı 24-28 derece aralığında su da yaşarlar. Grup yüzücülerdir ve büyük bir alana ihtiyaç duyarlar. Fazla hareketli bir tür değildir ama genel olarak sakin yapısıyla dikkat çeker. Şimdi aşağı bir kaç resmini de ekliyim bişi olursa her zaman ki gibi yazarsınız..



Bu ikisi tül melek balığı olarak geçer. Alttakinin gözü gördüğünüz gibi kırmızı beyaz olmasına aldanmayın onun türü farklı ve hani aranması gerek. Üstteki aradığınız her yerde bulabileceğiniz bir tül melek balığı.



Evet bu da en sevdiğim ırkı tabi hiç besleyemedim çünkü düzgününü bulamadım. Bunların genelde tül kuyruğu yok tül kuyruk olduğu taktirde renginde nedense açılma oluyor. Nedenini bilmiyorum hiç birine de sormadım merak edip bence bu tür böyle gayet güzel kuyruğu uzun yakışmaz bu na. Etrafta bulabileceğiniz bir balık ama hani her yerden alınınca büyüdükçe renginde değişim oluyor o yüzden bu balığın ucuzu pek faydalı sayılmaz. Diğer türlere de bakabilirsiniz internetten bu balığın tür sayısı azcık fazla ondan tek tek yazmayacağım şu an..


Akvaryum Balıkları : Axolotl

Garip bir balığa yer veriyorum burada. Daha önce beslemedim ama ilgimi çeken balıklar arasında. Almak isteyen varsa söylesin Ankara'da üreticisi gibi biri var oradan sipariş edebilir ben yardımcı olurum bu konuda.


Görüldüğü gibi bu balık hani evrimleşirken, " Ya başlarım dünyasına ben geri dönüyom yaa" demiş gibi bir havası var. Beslemesi fazla zor değil fakat yem çeşitliliği önemli bu balıklar için. Akvaryum ortamında üretimi düzgün bakımda zor değil. Uzun süreli yaşaan balıklar ama doğada avcı konumundalar başka balıklarla güzel bir havası olabilir akvaryumda ama tabi yem alışkanlığı tam kazanmamışsa diğer balıklar ortadan bir bir kaybolabilir. Kafanıza takılan bir şey olursa yorumda sorun gelin sorun fark etmez ben buralardayım.

Paragon: The Fey

Oyunumuzun bir perisi. sınıfı büyücü ama destekte oynayabiliyor.



Karakter görüldüğü gibi bir peri tabi burada boyu uzun çıkmış yoksa bu daha kısa. Şimdi yetenek setinin videosunu koyayım da devam ederiz sonra yine.



Evet karakterimizin yeteneklerini yine izledik.

Karakterimizin Q su yere bize dikey bir hizada sarmaşık bırakıyor yatay bırakılmıyor. Bu sarmaşıklar hasar veriyor ve aynı zamanda rakipleri de yavaşlatıyor.

E'si elinde bir sihir topu gibi bir güç topluyor ve atıyor yine az çok iyi hasar vuruyor bu.

R'si en gıcık yeteneği yerden kocaman bir sarmaşık gibi bir şey çıkarıyor ve etrafta ne kadar yakın karakter varsa tutup kendine çekiyor hem kaçmak için iyi bir yetenek hemde Howitzer gibi bir karakter ulti atarken hepsini ortada toplamak için güzel bir yetenek tabi sizde adamları çekip üstüne sarmaşık ve zehirli çiçek falan atarsanız sizde adamları bırakmazsınız rahat.

Sağ tık yani son yeteneği yere bir çiçek bırakıyor bu çiçek zehirli gibi bir şey hasar veriyor iyide hasar çıkarıyor bu düzgün bir kombo ile.

Şimdi oynanışını atayımda oynamak isteyen falan varsa bunları okusun izlesin öyle karar versin.


Videodakiler iki kişiler arada Belica isimli karakteri görebilirsiniz o karakter nişancı sınıfı bu oyunda The Fey destek rolünde.




Paragon: Howitzer

Evet bugün Paragonda ki bir başka karakteri Howitzer'ı anlatacağım. Bu karakterimizin tam oalrak ne sınıf olduğunu söyleyemeyeceğim ama nişancı sınıfına girebilir kendisi.


Görüldüğü gibi Howitzer bir robot aha doğrusu kullanıcıda var orda bacağına yaslanmış. Tavşan, aslan, kaplan karşımı kedi boyunda 2 ayaklı bir arkadaşımız kullanıyor robotu. Resimdede görülüyor robotun iki kolunda iki farklı silah var falan filan şimi yetenek setine geçelim sonra üstüne konuşuruz.



Evet Howitzer yetenek seti görüldüğü gibi. Karakterin genel yeteneklerine yine şöyle bir göz atalım.

Q' su menzilli bir roket ateşliyor resimde de görüldüğü gibi sağ elinde bir silah var o eliyle roket atıyor ama ısı güdümlü falan değil siz nişan alıyorsunuz  ve o vuruyor güzel bir hasarı var. Roket bu sonuçta yani kime vursa hasar vurur.

E'si ne gelirsek bu yetenek yere üstüne basıldığı taktirde patlayan ve basıldığı yerin gerisine doğru rakibinizi atan bir mayın koyuyor bu mayın tabi hasar veriyor ama o kadar fazla değil.

R'si yani ultisi en güzeli. Howitzer sırtındaki ateşleyicileri açıp havaya yükseliyor ve  seçtiği belli bir alanı roket yağmuruna tutuyor. Kesinlikle harika bir ultisi var ve alanı oldukça geniş takım savaşlarında düzgün atıldığı taktirde oldukça fazla hasar vuruyor ve takım savaşı kazandırıyor.

Son yetenek yani farenin sağ tıkı. Bu da yere mayın koyuyor fakat bu mayınlar 2 3 saniye sonra yükselip kendini imha ediyor yakında rakip varsa hasar veriyor yoksa boşa patlıyor.

Her zamanki gibi hemen alt tarafa oynanışını da koyacağım :)


Bağcılar Belgeseli: Gençleri Eğtim Part 2

Burada önceki belgeselde not düştüğüm gençlerle aralarındaki samimiyeti ve eğitim aşamasını izleyeceksiniz. Ufak çocukları ekrandan uzak tutunuz çünkü ufak çocuklar için kötü ötnek oluşturabilir.



Görüldüğü üzere eğitim aşaması bile tehlikeli serinin devamı gelecek. Videolarda video hakkında bilgiler var girip oradan da bu seriyi takip edebilirsiniz..

Bağcılar Belgeseli: Arizona Kertenkelesi Part 1

Tabi burada az çok gırgır şamata da dönecek. Bugün burada sizlere Arizano Kertenkelelerini anlatan bir belgesel sunacağım. Öncelikle belgeselimizi izleyelim.


Evet belgeseli gördünüz. İzlediğiniz gibi garip bir tür ama belgeselde geçmeyen kısa bilgiler vermek istiyorum bu tür hakkında.

Bu tür tehlike anında mitoz bölünerek çoğalabilir.
Bu tür kendi yaşam bölgesine girildiğinde oldukça saldırgandır.
Genellikle sürü halinde dolaşırlar.
Gençleriyle aralarında samimi bir bağ vardır ve onlara yol göstericidirler.
Bazı gençler sürüden ayrılıp başka bir türe evrimleşebilir.
Tehlikeli bir türdür gördüğünüz yerde veya sesini duyduğunuz yerde uzaklaşın...
Sosyal Sorumluluk Projesi

Sosyal Sorumluluk Projesi

Genç Fidanlar, Yaşlı Çınarlar ile Buluşuyor sosyal sorumluluk projesinin içinden biri olarak bunu buraya koyayım reklam olsun.

Sosyal sorumluluk projemizin amacı gençleri yaşlılar ile bir yemek organizasyonunda bir araya getirip onları birbiriyle konuşmalarını sağlamak böylece genç arkadaşlar, bu sohbette karşı tarafın bilgi ve tecrübelerinden faydalanabilecek ve güzel bir ortam oluşacak.

Şuraya sosyal medya hesaplarını da bırakayım takip edersiniz..



Facebook -> https://www.facebook.com/cinarlarvefidanlar
İnstagram -> www.instagram.com/_cinarlarvefidanlar
Twitter       -> www.twitter.com/cinarvefidar
Snapchat  -> cinarlrfidanlar

------------------------------------------------------------------------------
E-mail adresimiz -> cinarlarvefidanlar@gmail.com
Aperatif Yemek 2: Bu Sefer Tatlı

Aperatif Yemek 2: Bu Sefer Tatlı

Bu tatlının resmini koyamayacağım çünkü adını unuttum ama yapılışı biliyoruz az çok ondan ben buradan yazayım sonra aklıma gelince adı resmini ve adını da yazarım buraya.

Malzemelere gelelim..

1 adet yumurta

3 yemek kaşığı sıvı yağ

2 yemek kaşığı kakao

1 paket vanilya

1 çay kaşığı kabartma tozu

1 su bardağı süt

Bunların hepsini koy aynı kaba sırayla değil karıştır bir şey olmuyor ama tek tek yapılabilir de.. Çırp bunları karıştır iyice. Sonrada bunlar iyice karışınca üstüne 1 su bardağı un ekle karıştır yine iyice.. Tamamdır bu karışım oldu. Sonra ocağa koy bir tava ısınsın biraz. Sonra ne yap biliyon mu yaptığımız karışım var ya ondan avuç içinden biraz daha büyük olacak şekilde dök kaşıkla falan ama tek seferde dök olmadıysa da bırak sonrakini öyle yaparsın. Bu tava da dursun ters çevrilmeyecek bu. Sonra bu üstü böyle benek benek olucak sonra onlar patlıyacak gözenek oacak iste tam o sırada çıkar onlar. 1 adet poşet olsun ama yanında açık ya da saklama kabıda olur. bunu içine koy ama saklama kabı olursa kapağını tam kapama poşete koyarsanda ağzını tam kapama hava almalı ve o poşetin veya saklama kabının içinde kendi buharıyla yumuşayacak bunu yapmazsanız kırılır bu sonra bükerken.. Neyse hepsini yaptın haa bu arada hep poşette durmasın sonra çok yumuşak olur yine dağılır. Bunlar 1 2 dakika sonra çıkacak o poşet veya saklama kabından. Neyse bunların hepsi çıktı bir tepside falan duruyolar güzel güzel. Yeme bunları hemen tabi tadına bak ama hepsini yeme. Şimdi kremşanti yapılacak ama daha koyu olması için hazır kremşantinin üstünde ne kadar süt yazıyorsa biraz daha az koyun çünkü koyu olmalı.. Bunuda yaptı  mı sonra o yapılan pankek tarzı şeyleri al eline avucunda hafif kapa sonra içine kremşantiyi koy ve bırak. İyice kapamayacak ama hani arasında kremşanti gözükücek sonra da bitince ver millete yesin. Dolaba falanda konuyor soğukta yenir ama dışarda kalsın 2 gün içinde ye zaten biter hemde hızlıca oluyor yaparsınız işte...

League of Legens: Mordekaiser

Evet bu 2. yazım demek ki son olmayacakmış. Burada da Morde'yi anlatacağım ama sup Morde zaten üst koridor falan bilirsiniz güçlü bir arkadaştır kendisi.




Morde zaten güçlü bir karakter ama tabi botta oynanmıyor oysa ki kendisi tam anlamıyla bir sup karakteri ve iyi oynandığı taktirde bir taşıyıcıda olabilir bunu bilirsiniz. Yeteneklerine gelelim kısaca. Q'su elindeki gürze güç veriyor ve 3. vuruş baya baya çok vuruyor. W'su zaten Morde'yi sup oalrak en iyi yapabilecek yeteneği. W su takım arkadaşınıza yanı adcnize basıyorsunuz siz birbirinizden uzakken hareket hızı veriyor, etrafınızda bir halka var dönen bilirsiniz o halkalar birbirne değince  o halkanın içindek rakipler büyü hasarı alıyor, siz 2. defa basınca ya da kendisi kapanınca adcniz ve size can emme ile can veriyor. Bence harika bir yetenek. E'si koni şeklinde ufak bir alana hasar veriyor. R'si de yavaş yavaş can çekiyor rakipten eğer rakip ölürse karakterin hayaletini alıyor, ejder falanda alabiliyorsunuz bununla bilirsiniz.

Şimdi builde geçelim..

Evet ilk eşya Rylai. Bu eşya hem yetenek gücü hem can veriyor ve yetenek isabet ettirdiğiniz şampiyonları yavaşlatıyor. Zaten Morde yetenek herosu Q dokunsa yavaşlama, W dokunsa yavaşlama. E dokunsa yavaşlama. R dokunca yavaşlama anlayacağınız baya başa bela ve adc W attığınızda adc rakip menzile girince de yavaşlama etkisi uyguluyor vw siz W 2. defa basıncada bu etkiyi uyguluyor. Yani adcnizin elinden birinin kaçmaması için ideal bir eşya.

Evet 2. eşyamız Silahkılıç. Bu eşya hem saldırı gücü hem yetenek gücü veriyor. Yani adama Q ile vurduğunuz 3. vuruş oyunun bu dakikaları can alacak yani kesin. mini boy bir azrail gibi dolaşabilirsiniz haritada.


3. eşyada İonıa çizmesi bekleme süresi azaltma veriyor. Bu da önemli bir şey anlamışsınızdır zaten.



Bu eziyet eşyası bilen bilir tam bir başa bela bunu 2. ve 3. eşya olarakta alabilirsiniz size kalmış ve oyunun durumuna. Bu eşyanın pasifi bilindiği gibi adama yetenek tutunca 3 saniye boyunca %2 can alıyor saniye başına ve hareketi yavaşlamış rakiplerde bu 2 katına çıkıyor. Ee biz Rylai almıştık zaten yani adamdan %4 canı sil her yetenek tuttuğunda kesinlikle harika bir şey. Ultiyle falanda harika uyumlu ikiside saniye aşı hasar veriyor biri verdikçe diğeri tetikleniyor.

Bu eşya her türlü alınacak zaten. Yetenek gücü veriyor pasifide yetenek gücü arttırma diyecek bir şey yok bunun hakkında.



Son 6. buildde biraz sorun var. Çünkü tercih edilebilcek çok eşya var.

 Son eşyamız bu 4'lüden biri olacak ama hangisi o size kalmış. Lichboğan ne mana veriyor o diyen arkadaş uzaklaşabilir sessizce.. Nashor saldırı hızı ve bekleme süresi açısından iyi. Luden zaten hareket hızı ve yetenek gücü veriyor onu biliyorsunuz ama hani o son tercih olabilir bu 4'lü arasında. Hiçlik değneği de büyü nüfuzu veriyor ve hani maske ile oldukça yumlu olur. İona yerine birde çizme alsanız büyü nüfuzu veren oo tank falan kalmaz oyunda yani size kalmış bişi bu.


League of Legens: Blizcrank

Evet baktım Lol ile ilgili bir şey yazmamışım.. Herhalde ilk ve son yazı olur bilemeyeceğim. Oynamayı bırakalı biraz oluyor son zamanlarda ama bugün size en çok oynadığım herolardan birini Blitzcrank'ı anlatacağım.



Evet genel olarak Lol oynayan çoğu kişi bilir bu karakteri o yüzden yeteneklerini fazla anlatmayacağım. Q su elini atıp adam çekme, W'su hareket hızı veriyor tabi bitince yavaşlıyorsunuz, E'si yakındaki rakibe yumruk atıp havaya savurma, R'si de elektrik dalhası ile hasar verip susturma..

Şimdi vereceğim builde geçelim. Öncelikle şunu söyleyeyim ben supların sup  kasmasına falan karşıyım Thresh, Blitz, Sona tarzı karakterlerde.. Bu yüzden size oyun kazandıran Blitz buildini vereceğim.

Evet şimdi gelelim ilk eşyamıza


Evet ilk eşyamız Ebedi Kılıç bu eşya yumruğumuza güç katacaktır bu arada ilk e fullenicek..



Sonraki eşyamız bu arkadaş tabi arada para falan arttıysa ayakkabınında bir parçasını alabilirsiniz.. Bu arkadaşın pasifi de yumruğumuza güç verecektir.




Sonra ayakkabı alınabilir tabi para fazlaysa tek çizmede bize yeter ama alın yinede saldırı hızı veriyor yani iyidir..



Sonraki eşyamız Statik.. Bu eşyanın pasifini bilmeyen yok ve bu da yumruğumuza güç katacak. Zaten bunu da aldıktan sonra rakipteki tank olmayan kişilerle 1v1 rahatlıkla girebilirsiniz büyük ihtimalde doğru oynarsanız kazanacaksınız.



Evet bu arkadaşta Kanasusamış hem yumruğumuza güç verecek hem de 1v1 lerde bize avantaj sağlayacak.



Evet sona geldik.6. eşya.. Bunlar duruma bağlı baktınız vurduğunuzun son sözü Allah oluyor, sizi gören toprağa kendi giriyor, sen vurursun dikiş ben vururum toprak atarlar modundasınız o zaman hayalet dansçı alın. Ha karşı takımda adam sizi zorluyor bi oraya bir buraya kaçıyor 1v1 de de hani az çok sıkıntı çıkarıyor. Al Canbiçeni gir 1v1 yumruk yumruğa zaten kazanamazsan senin suçun tabi karşıdaki kişi tankta olmasın fazla dikkat edin tank kesmesi çok zor kesene kadar arkadaşları yardıma geliyor. Baktınız bir şeyde hata alan var youma yazın ben yardımcı olurum..

Türklük ve Tengri 2



Farkederseniz Dünyada sadece arapların olduğu kısıma peygamberler gönderilmiştir. Türk tarihi dersini bunca sene aldık ve bir kere bize peygamber gönderildiği yazmaz. Hakanlarımız bir ışık görür ve seçilir ama asla Tanrı ile konuşmaz sadece yönetir ve herkese eşit davranır. Görselde geçen sami kelimesi habeşiler, arapları falan kastediyor ve zaten bu oldukça doğru bir tespit fark ettiğiniz üzere. Kişi oğulları da biz insanları kastediyor. Zaten görsel her şeyi açıklar nitelikte sadece oturup düşünmeniz yeterli. Bir sorunuz falan varsada yorumlarda belirtebilirsiniz bu konu ile ilgili

Türklük ve Tengri

Son günlerde araştırmaya başladığım bir konu. Nedense ilgimi fazlasıyla çekmeye de başladı. Bu konu hakkında elimden geldikçe buraya düzgün yazılar yazmaya gayret edebilirim.


Öncelikli görüş anlayışı yukarıdaki gibi. Türklerin zaten bir Tengri'si var iken ne oldu da arapların dinine inandık. Bu 70 yıllık bir savaş. Yani hiç kimse durduk yere dinini değiştirmez. Yani şöyle bir şey 70 yıl süren savaşta katliamlar yapıldı vs. sonra seçenekler sunuldu. Erkekler öldürülüp kadınlar cariye olarak alınıp köle olarak satılacak veya barış dini olan islama geçeceksiniz ve hepimiz mutlu mesut yaşayacağız.Türklerde kadın üstlerdedir. Türkler yenildiler ama kadınlarına bir şey olmaması için ve topraklarında yaşayabilmek için islama geçmeye başladılar. Tabi ben kısaca yazdım diğer başlıklarda bende bilgim arttıkça konuyu daha geniş ele alabilirim. Yani kısaca bizler güle oynaya islamı seçmedik, bizlerin zaten bir Tengri'si vardı ve o arapların Tanrısından çok daha adildi....

Bak Bak Gerizekalıya Bak

Bak Bak Gerizekalıya Bak

Bu yazıda görsel kullanmayacağım ama size bazı güzel şeyleri göstereceğim. İsim vermeyeceğim çünkü tanıdık biri falan görür yazdığım kişiyle ilgili dava falan açar sonra kazanıp adamı küçük düşürmeyelim :D

Geçen internette dolaşıyorum öyle. Karşıma bir söz çıkıyor bak söze bak şimdi 'Televizyonlu odadan televizyonsuz odaya geçmek hicrettir'. Bak bak bak hicretmiş. Ya bu arkadaş hicret ne bilmiyor ya da gerizekalı. Ya abi sen bunu söylüyorsun tamamda buna inananlar var birde bunlar nesilden nesile..

Bakalım başka ne demiş kendi cemaati kendi gibi olursa dünyaya hakim olurmuş. Ya bak kalk git :D Seni yaşatırlar mı. Ya dünyayı sana bırakırlar mı ya tamam belli bir topluluğa hitap ediyosun tamam çok güzelde uyutuyosun senin kafayı bonzaiciler yaşamıyor ama yapma bunu yapma :D

Neyse ben bu seriyi az çok sevdim ben bunu yazarım arada yaa.. Geçen internette görüp hemen kaydettiğim bir video var onu da buraya bırakıcam nerden bulduğumu hatırlarsam yerinide eklerim :)

Zikrin olmazmış yaşı,
Ritim için yük taşı
Ehl-i sünnete söyle bunu
Teknodur işin başı.


Bunuda dine saygısızlık saymayın zaten dinde böyle bir topluluğa yer yok...

Ooo. Aperatif Yemek Tarifi

Evet blog'da ne yazsam diye düşünüyordum. Buldum size internette bulup denediğim hoşuma giden tarifleri yazacağım. Gökhan yemek mi yapıyormuş ehehe ehhe demeyin. Evet arada oluyor öyle şeyler gayette zevkli geliyor nedensizce :D Bugün size kıymalı rulo patates yapmayı anlatacağım. Hatta bakarım buna talep falan olursa yaparken kendi videomuda çeker koyarım buraya :D

Öncelikle malzemeleri yazıyım.

3 haşlanmış patates (sayı artabilir ama artırmayın ben denedim baya kalın oluyor)

4 yumurta (4 yumurta iyidir 1 eksik 1 fazla yapmayın)

1 tatlı kaşığı tuz (Bu kadar tuz zararlı olur demeyin koyun çünkü patates haşlamalarda tuzsuz  anca yetiyor bu tuz)

1 çay kaşığı toz kırmızı biber (Fazla koyma başka baharatlarda var sonra öksürmeye falan başlarsın)

1 çay kaşığı kimyon (Bu baharat baya seviliyor ama nedense ne tadı var daha çözemedim)

1 çay kaşığı karabiber (Fazla koyma sonra üstü hem benek benek gözükür güzel durmaz)

1 yemek kaşığı un (Fazla koyma bu kadar un bile az çok yoruyor insanı elle yaparken zaten fazla koysan ne olacak yani kıvamı için 1 yemek kaşığı un fazlası yok ! )

Şimdi bu malzemeler sıralı yazılı. Bunların hepsini bir kaba aynı anda dökersen zaten çık git mutfaktan çık çık çık.. Bu arada bunları havada falan yapmayacağız bir çırpma kabı gibi bir şey alın köşeli olmasın (bunuda ben söylemiyim artık). Sonra patatesleri içine koyun. Soymadan mı diyeceksiniz.. Böyle diyorsan sen soymadan koy güzel kardeşim.  Sonra bunları bir çatalla ezin. Bak özel ezici gibi aletler var onla yapma yaptım hata büyük parça bırakıyor o uğraş yap. Şimdi ezdin bunları üstüne 4 yumurta ekle. Evet beyazıyla ayırmadan. Bunları çırp güzelce karışsınlar. Arada ezilmemiş patates falan görürsen uğraşma iş işten geçti zaten o belli olmayacak sonra. Üstüne tuzu ekle yine karıştır. Sonra TOZ bak bütük yazdım toz kırmızı biber eklenecek. Bunuda at karıştır. Miktarlar yukardaki gibi olacak. Sonra kimyon koy karıştır. Karabiber koy karıştır ve un koy karıştır zaten baharatlar kolay karışıyor  da un biraz zor zaten düzgün yapmazsan topaklaşır sonra gelirsin vay efendim olmamış, vay efendim internette tarif kötü yok öyle bir şey düzgün şekilde karıştırsaydın olmazdı. Sonra bunu tepsiye koyup fırına koyucaz ama bak tepside fırın kağıdı olsun sonra bunuda yağla. Yağla diyorsam da dine zaten yapışmaz ki falan deme yapışıyor o yağlanacak ziyan etme ben yaptım bu hatayı. Fırınıda ısıt internette var bu tarif 180 derece diyo. Onu takma kafana ısıt sen fırını bir 5 dk önceden tamamdır o 180 olur zaten. Sonra bunu at fırına 20 dk dursun. Ve bunun içine konulacak harcına geçelim..


Harcı için malzemeleri yazıyorum..

2 yemek kaşığı zeytinyağı (salatalık ve yemeklik zeytinyağı ayrı içine salatalık atıp tadı kötü oldu deme yoksa ayçiçek kullan ben ayçiçekle yaptım )

1 adet soğan (Fazlası tadı bozuyor tat verir tat tat deyip ekleme yapma)

1 adet çarliston biber ( 1 tane kime yeter 2 gün yapıyım deme.. O biber zaten tadı yoğun 1 tanesi yeterli ama onu biraz ince  doğra tabi suyunu çıkarana kadarda değil )

200 gram kıyma (Bu fazla olabilir fazlasını ayırır yersiniz ama fazla olur dedim diyede 200 gram yerine 1 kilo koymayın)

1 çay kaşığı karabiber (Yeterli miktar atmamazlık etmek patatese attım diye)

1 tatlı kaşığı tuz (Ooo bizi tuzdan öldürcek diyosan eve öldürcem.. Şaka bir yana bu iyi bir miktar ama kaşıkta tepeleme dolmasın )

2 çay kaşığı pul biber (Bak burda TOZ değil PUL yazıyor ona uy toz atma)

1 yemek kaşığı domates salçası (Standart yemek malzemesi su,soğan,salça ne koyarsan yemek zaten )

2/3 su bardağı su (1 bardak koy fazla gelirse ocağın altını aç zaten buharlaşıyor )

150 gram mozarella peyniri (Mozarella falan değil normal kaşar koy işe abi neymiş mozarella normalle denedim oluyor)

Bununda yapımı önceki gibi sırayla koy. Soğanlar hani sararmaya başlayınca biberi at biberler hafif rengi kaçınca kıymayı. Sonra baharatları salça falan at tabi hepsini aynı anda değil tek tek karıştırarak. Sonra suyu ekle fazla olduysa uharlaştır içindekine bir şey olmuyor denedim. Peyniri sakın içine atma.

Sırada fırındaki patatesi çıkarmakta onu çıkarıyoruz.. Baktın pişmiş zaten 20 dk da pişer. İçine bu harcı dök iyice yay tavada kalan olursa yaydıktan sonra onu da koyma.. Onu sen ye. Sonra rulo kırılıyor olmadı ya uf puf yapıyonuz tribe giriyonuz.  Bu harcı yaydıktan sonra kaşarı üstüne at. Bak rendelenicek bu öyle 150 gramı çaat dite atma rendele onu.. İşte düzenli şekilde at.. sonra bak fırın kağıdını tut hafifçe kaldır zaten o patates hemen ayrılıcak ordan hu ruloyu sar. sonra bunuda üstüne kaşar at ve yine fırrına koy. Fırın kapağını inşallah açık bırakmazsın.. Fırında açık kalsın o sırada bişi olmaz 2 dakikada dökersin harcı falan. Sonra bunu yine at fırına 10 dk dursun kaşarı falan erisin.. Sonra eline alıp dürüm yapıp yeme onu kibarca dil. Tabaklara koy servis yap. Aşağı resmini koyucam zaten.


Resmi bu ama senin yaptığın böyle olmayacak büyük ihtimalle bu resme bakıp hayal kırıklığına uğrama. Dünyada 500 tür patates varmış sana kötüsü gelmiştir (bu da bahanen olsun). Ama tadı aynıdır bil ama sıcakken bitirmeye bak soğuk pek tadı iyi olmuyor..

Standart bir klişe ile son cümlemi yazayımç

Afiyet olsun :)



Metin2: Savaşçı Efsun





Size bugün Metin2 Pvp lerde kullanacağınız efsunları anlatacaktım. Fakat üşendim sonra yazacağım..


(Bu yazı yakın zamanda düzenlenecektir.)

UYARI






Karikatürisimsi başlığı altında paylaşılacak her yazı, resim ve videoda küfür ve hakaret olabilir bunu buraya bırakıyorum sonra vay efendim annem yanımdaydı, vay efendim kardeşim gördü duydu olmasın ona göre....



Paragon: Twinblast

Evet bir başka Paragon karakteri TwinBlast'a gelelim. Twinblast (kısaca TB) nişancı sınıfından bir abimiz.




Görüldüğü gibi 2 adet güzel silahı var. Aslnda kendisi bir silah elleri falan robotik yani kendi yapıyorda neyse konumuz bu değil :)


Karakterin bir yetenek setine bakalım sonra hakkında yine az çok konuşuruz.





Evet yetenek setini gördünüz az çok video biraz karışık ama bu seferki ben size açıklayayım hemen.

Karakterimizin Q yeteneği az çok mesafa olan bir yere anında patlayan bir mayın tarzı bişi atıyor ve hasar veriyor.

E yeteneği bir nevi kısa mesafe kaçma yeteneği. Dediğim gibi karakterlerde nişan olayını biz yaptığımız için bu e yeteneğine bastığımız an ıskalama şansı yükse kişinin ve yeteneklerdende kaçmaya yarıyor.

R yeteneği videoda bozuka gözüküyor o değişti. Artık abimiz mink bir makineli tüfek çıkarıyor bazuka yerine ellerinden ve ortalığı tarıyor.

Sağ fare tıkı ise TB'nin tek değil 2 vuruş yapmasını sağlıyor.

Bu arada ben buraya kart desteleri hakkında bir bilgi yazmıyorum çünkü kart destesi tam olmayanlar dediğim kartları koyamayacakları için az çok sorun olabilir.

Şuraya birde oynanış videosu koyayım da bakarsınız :D



Nasıl Unuturum.. Paragon Oynanış

Paragon ile ilgili karakter rehberine geçtim nasıl oynandığı hakkında bir bilgi vermeyi unuttum. Bakalım neler anlatabilirim size.

Paragon önceki Paragon yazımda da belirttiğim gibi sizin bakış açınızla oynanıyor haraket etmek için ise W,A,S,D yeteneğini kullanıyoruz.

Oyunun kendine has karakterleri var bu güzel bir şey bunlarla ilgili yazılarımı yazacağım zaten.

Oyunda oyun içi güçlenmek için alınan eşyalar kart olarak alınıyor. Oyunda Dotadaki veya Loldeki gibi sınırsız gold biriktirme mantığı yok zaten buradada gold yok. Kart Puanı var en fazla 60 kart puan toplanıyor. Yani 60 puanlık en iyi kart destesini yapmalısınız.

Oyunun içinde kostümler falanda önemli abi ama alacağınız en önemli şey kart desteleri oyunda 150 civarı kart var ve hepsini topladığınız taktirde kafanız rahat bir şekilde en iyi kart destesini yapabilirsiniz.

Oyunda şu anda tüm karakterler ücretsiz.

Oyunda takım arkadaşlarınızın dövüş içinde olduğu ya da minyonlarınızın gördüğü her rakibi görebiirsiniz duvardan falan. Bunun amacı bazı ultiler global ulti yani tüm haritada geçerli ve bunlar içn herkesi görmeniz gerek hemde kim nerede haberiniz olur.

Oyunda tepelere falan çıkabilirsiniz, zıplama için üzel yeneneğiniz varsa yüksek duvarların üstüne sıçrayabilirsiniz.



Resimdede görülüyor.

Oyunda bir eşya 3 kart puana alınmışsa 3 kart puanda satılıyor. Şu anda kısa ve öz olarak bunları diyebileceğim unuttuğum bir şey varsa yorumlara ekleyebilirsiniz.

Paragon: Kallari

       Evet. Paragon da karakter tanıtımlarına geçelim.  Bu yazıda size Kallari!yi anlatacağım. Benim oynadığım ve oynarken sıkılmadığım karakterlerden biri sınıfı suikastçı.




Kallari resimde görülen arkadaş. Zaten görünüşünden de suikastçı olduğu az çok anlaşılıyor. Karakterimizin yetenek setine ilk bir göz atalım sonra sonra hakkında konuşuruz.


Karakterimizin yetenek setini Youtube linki olarak koydum. İndiripte koyardım da uzun sürerdi :)
Neyse heromuzun videodada gözüktüğü gibi Q yeteneği görünmezlik. Yeteneklerin birebir adını yazmıcam çünkü ben adını yazarım hangisiydi falan olur ben size kendi dilimizce anlatacağım. Bu görünmezlikte öyle 2 3 saniye değil yani baya süre veriyor oynadığım için biliyorum Böyle oyunları oynayanlar bilir. Base çıkışında açıyorsunuz görünmezlik kuleye gidene kadar sürüyor hani kaçış ve saldırı için uygun bir yetenek. Görünmezlikten çıkınca ilk saldırı fazladan hasar vuruyor ama bunu ıskalamayın dediğim gibi siz belirliyorsunuz nereye vuracağınızı. Lol 'deki Shaco gibi git vur değil yani basit değil buna dikkat edelim :)

E yeteneğine gelecek olursak. E yeteneğimiz bir hançer atıyor görüldüğü gibi bu hançer rakibinizi yavaşlatıyor da aynı zamanda ve Q basıp rakibe hızlı bir şekilde yetişebilirsiniz. Demin yazmayı unutmuşum Q hareket hızı da veriyor.

R yeteneği yani namı değer ultimiz. Bu ultimiz nerede olursak olalım rakibe yetişmemizi sağlıyor. Mesela basedeyiz karşı basede bir adamın canı az ve base dönüp canını dolduracak yok öyle bir şey. Kallari bugünler için var. Basıyorsun ultine abi. Videoda da görünüyor son yetenek bıçak çevirerek adama yetişiyor. Adamın yanında bıçaklarında beliriyorsun zaten o sırada bıçağa çeviriyor adam yok nerede öldü :D. Kallari duvar falanda tanımıyor yani içinden falanda geçer koridorlar arası da gidebilir ama dönüşü tabana kuvvet.

Son yeteneğimize gelelim. Bu yetenek farenin sağ tıkı ile çalışıyor. Videoda  havada takla atıp adamın yanına çıkıyor ya işte o yetenek bu yetenek. Bu yetenek ile rakip yeteneklerinden kaçabilir. Rakip sizi kovalarken duvarın üstüne zıplayıp kaçabilirsiniz. Sonra bas Q yu yakalasın yiyorsa diyeceğim de yakalayan var hani ondan pek iddaalı konuşmayayım. 

Tabi şimdi kafanızda 1 soru var bu karakterin W yeteneği nerede ? W yeteneği yok. Neden mi ? Çünkü W yeteneği ile ileri yürüyeceksiniz. Önceki yazıda da dedim karakteri siz hareket ettiriyorsunuz. W,A,S,D hareket tuşlarınız yani standart bilinen tuşlar.

Kallari oynanış videosunu da hemen şuraya bırakıyorum :)




Paragon





       Paragon Nedir ?


       Paragon yeni nesil bir moba oyun.



      Anlat Dinliyoruz Nasıl Bir Oyun Bu ?

       Güzel bir oyun gerçekten. Oyunun haritası ilgi çekici bir harita hemen hatta bunun altına bir resmini koyabilirim.




Harita gördüğünüz gibi güzel gözüküyor ama bu harita neden yükseltilere falan bu kadar dikkat etmiş. Çünkü bu oyunda karakterinizi tepeden görüp oraya git buraya git demiyorsunuz. Siz götürüyorsunuz bir nevi Counter Strike denilebilir. Zaten nişan alma mevzusunu da siz yapıyorsunuz. Bunuda bir resimle göstereyim.


Gördüğünüz gibi oyunda siz yönetiyorsunuz her şeyi ve gayette zevkli bir oyun. Şu anda pek fazla ülkemizden oyuncusu yok aslında bu iyi bir şey sayılabilir. Amacım bizi kötülemek değil ama oyun çok sakin geçen bir oyun. Geçen bizden birileri geldi bııdı bıdı kafa ütülüyolar anca neyse konumuz bu değil :)

Bu Oyunu Oynamak İçin Nasıl Bir Bilgisayar Lazım ?
 .Bu oyunu oynamak için nasıl bir bilgisayar lazım. Tabi sadece bilgisayar değil bu oyun konsollarda da çalışıyor ve konsolda da oynayan bir kitlesi var. Şimdi gelelim sistem özelliklerine

Paragon Minimum Sistem Gereksinimleri
  • Intel Core i5-2400S (2.5 GHz) / AMD FX-6300 (3.5 GHz) işlemci,
  • NVIDIA GeForce GTX 460 / AMD Radeon HD 6870 veya eşdeğer grafik kartları,
  • 4 GB RAM,
  • 1 GB VRAM,
  • DirectX 11 oyun API’si,
  • Windows 7 / Windows 8 / Windows 10 (64 bit) işletim sistemi.
Paragon Önerilen Sistem Gereksinimleri
  • Intel Core i5-3340S (2.8 GHz) / AMD FX-8320 (3.5 GHz) işlemci,
  • NVIDIA GeForce 660 / AMD Radeon HD 7870 veya eşdeğer grafik kartları,
  • 8 GB RAM,
  • 2 GB VRAM,
  • DirectX 11 oyun API’si,
  • Windows 7 / Windows 8 / Windows 10 (64 bit) işletim sistemi..

Yakında oyundaki karakterleri de tanıtacak bir yazı yazacağım ve oynanış hakkında daha iyi bilgiler sağlayacağım. :)






Bir Şizofren

               
(İlerde bir kitap yazmayı düşünüyorum bu da onun ilk olayı tabi kısaltarak yazdım biraz iyi okumalar :) )

İşten eve döndüğünde korkuyordu artık çünkü son 2 gündür her gece evinde birisi vardı ve onu arayınca bulamıyor, evde de herhangi bir ize rastlamıyordu. Artık delirdiğini düşünmeye başlamıştı ama böyle bir şeyin olamayacağından da emindi.

                  Ahh, yine evine gelmiş yine içine bir korku doldu. Önce evi bir dolaştı hiç kimse yoktu rahat bir nefes aldı. Biraz oturup dinlenmeye karar verdi ve gülmeye başladı. Neden güldüğünü bilmiyor sadece gülüyordu. Sonra birden durdu ve düşündü. Gerçekten delirmiş miydi acaba böyle bir şeye yine ihtimal vermedi ve içeride en sevdiği koltuğuna oturmaya gitti. Koltuğuna oturdu derin bir nefes aldı güzel bir yaz akşamı hava ne sıcak ne soğuk . Şimdi tatilde olmak harika olurdu diye düşündü ve gökyüzüne bakmak için kafasını cama çevirdi. Birden irkildi gözlerini kapadı. Çünkü o oradaydı 2 gecedir gelen o garip adam. Ona iyice bakmaya başladı yüzünde bir maske vardı ve maske çok duygusuzdu korkutuyordu. Kıyafetleri gece karınlığında pek seçilmese de düzenli gibiydi ve sırtında komik bir pelerin gibi bir şey vardı. Ona seslendi
-Benden ne istiyorsun sende kimsin ?
Herhangi bir cevap yoktu sadece ona bakıyordu.
- Bu sefer senin işini bitireceğim, dedi ve mutfağa yöneldi bir bıçak aldı ve geri geldi ama o artık yerinde yoktu. Artık korktuğu başına gelmişti bu gece yine rahat uyuyamayacaktı. En yakın zamanda bu giriş kattan defolup gideceğim dedi kendi kendine bu ev gerçekten sinirlerini bozuyordu artık. Elindeki bıçağı yerine koymak için mutfağa gitti. Bıçağı yerine koydu ve geri döndü. Koridorun karşısında koltuğunda oturan birini gördü. Bu oydu yine gelmişti, içeri nasıl girmişti ama her yer kapalıydı. Hemen bıçağı almak için geri yöneldi ama geri döndüğünde yine kimse yoktu. Uyuması gerekiyordu yarın işe gidecekti ve polise de başvuracaktı bu böyle olmayacaktı bir manyakla uğraşmak gerçekten sinir bozucuydu. ama nasıl uyuyacaktı o şey her neyse veya kimse artık evindeydi demin koltuğundaydı. Odasına gitti. Kapısını kilitledi ve cam kenarındaki yatağına yattı. Biliyordu yine gelecekti ama bu sefer cama doğru dönmedi. Arkasını döndü cama artık nedense güvende hissediyordu sadece odası ve o vardı ve ortalık güzel bir sessizliğe sahipti. Birden odasının kapısının camında bir karartı farketti. Karşısındaydı ve ona bakıyordu. O buzlu camdan tam seçilmese de oradaydı kapı kilitliydi giremezdi zaten girmeye de niyeti yok gibiydi.Birden cama vurmaya başladı düzenli aralıklarla yavaş yavaş tak tak tak tak bu sinirini bozmaya başlamıştı ama belli etmedi hiçbir şey demedi ve uyumayı denemeye devam etti. Yarın bu işi çözecekti. Zor da olsa korkarakta olsa uyuyabildi.

               Güzel bir Temmuz sabahı her şey yolunca gün ışığında kendini hiç olmadığı kadar güvende hissediyordu. Kahvaltısını yapmaya başlarken dün akşam olanlarıda düşündü. kesinlikle kendisine takıntılı olan bir manyağın yaptığını düşünmeye başladı bunu bir kadın olarak tek yaşamak oldukça zor bir şey dedi. Öncelikle bir polise başvuracağım sonrada kendime bir ev arkadaşı bulacağım dedi. Kararı kesindi. Masayı toplamadan işe gitmek için hızlıca evden çıktı ve tabi ki kapıyı kilitlemeyi unutmadı.

                Yorucu bir iş gününü geride bıraktı artık polise başvurma zamanıydı. Karakola gitti olanı biteni anlattı. Polis amiri böyle bir manyağın şehirde daha fazla dolaşamayacağına dair söz verdi ona ve yanına bir polis memuru görevlendirdi. Artık gece geldiğin o manyak polis vardı hiç bir şey yapamadı tutuklanacaktı. Evine kadar memurla gitti. Memur bu gece evinde nöbetçi kalacaktı ama o gece ne kadar geç saate kadar beklese de beklediği gelmemişti.

                 Ertesi sabah olduğunda polis memurunun koltuğunda uyuduğunu gördü ve evde her şeyin normal olduğunu farketti. Güzel bir uyku uyumuştu geç yatmasına rağmen rahat bir uykuyu hiçbir şeye değişmeyeceği kesindi. Polis memurunu uyandırmadan kahvaltı hazırladı. Her ne kadar tanımıyor da olsa onun için gece bu evde nöbet tutmuştu ve onun rahat uyumasını sağlamıştı. Kahvaltıyı hazırlayıp polis memurunu uyandırdı. Polis memuru başlarda teşekkür edip kahvaltıyı kabul etmese de onun ısrarlarına dayanamayıp kabul etti. İyi bir kahvaltı iyi bir günün en iyi başlangıcıdır her zaman. Kahvaltıyı yaptıktan sonra evden çıktılar. polis memuru karakola o ise işine geri döndü. Çıkışta karakola uğrayıp onlara teşekkür edecekti.

                 Bugün nedense yorucu bir iş günü geçirmemişti. Galiba gece rahat bir uyku onu da iyi etkilemişti. İş çıkışı hızlı adımlarla karakola gitti ve polis amiri ve polis memuruna ilgilerinden dolayı teşekkür etti. Amir :
-Eğer o manyak herif bir daha gelirse söyleyin bu sefer daha detaylı bir çalışma yaparız, dedi. Artık ne kadar rahattı ama en kısa zamanda bir ev arkadaşı da bulmalıydı her zaman bir polis memuruyla kalamazdı. Evine döndü. Baktığında bir anormallik görmedi. İşte evi buydu huzurlu ve rahat koltuğuna koşarak atladı :
-Oleyy be, işte hayat bu, dedi. Çok güzel bir oturma odası vardı odasına bakarken koridorun karşısındaki mutfağa baktı ve camın karşısında yine o vardı. Bağırmaya başladı:
-Yeter artık bırak peşimi ne istiyorsun benden, diye. Sadece orada duruyordu bu kadar bağırmasına rağmen orada hiçbir şey demeden sadece onu dedirtircesine ona bakıyordu. Bu akşam bu evde kalamayacağına kadar verdi ve evden çıktı. Otelde kalacaktı ve yarın yine karakola başvuracaktı.

                  Otelde biraz pahalıya da patlasa rahat bir gece geçirmiş sayılabilirdi. Kimse onu rahatsız edemezdi burada çünkü. Bugünde cumartesi günüydü ve işe gitmeyecekti. Kalktığı gibi kahvaltı yapmadan karakola gitti. Dün gece olanları anlattı ve polis amiri rahat olması gerektiğini ve bir dedektif görevlendireceğini söyledi. Artık bu iş bitmişti bir dedektif her şeyi o çözerdi ve o manyağı hapse tıkardı. 1 Dedektif 2 polis memuru ve kendisi evine doğru yola koyuldu. Evine geldiklerinde dedektif eve baktı ve durmadan ona da bakıyordu bu onu rahatsız etmeye başladı ve :
- Neden bana bakıyorsunuz durmadan yoksa bunların hepsini uydurduğumu falan mı düşünüyorsunuz ?
-Hayır sadece eve bakıyordum ve nasıl biri olduğunuzu düşündüm, daha önce takıntılı bir sevgiliniz falan oldu mu ?
-Hayır, olmadı ben zaten 1-2 senedir yalnızım böyle bir şeye ihtimal vermiyorum.
-Evinize girdiğini söylemişsiniz peki bu kişi eve nereden girdi bir fikriniz var mı ?
-Yok, işte beni de asıl bu korkutuyor ya evde benim bilmediğim bir yer var ve bu kişi eve rahatça girip çıkabiliyor ben evde yokken de giriyor olabilir belkide şu an bizi izliyordur. Dedektif buna cevap vermedi ve evi dolaşmaya başladı odasına baktı normal bir oda bir yatak bir makyaj masası ve kıyafet gardırobu, mutfakta normal ve evde hiç bir iz yoktu. Dedektif polislerden birini burada kalmasını söyledi ve yarın yine geleceğini söyleyerek evden ayrıldı. Bu akşam evinde yine güvenle uyuyacağından eminde evde bir polis varken o manyak onu rahatsız edemezdi. O kadar rahattı ki evinde bir polis varken. Havada kararmaya başlamıştı erkenden yatacaktı ve yatağının tadını çıkaracaktı. Polis memuruna "İyi geceler" dedikten sonra yatağına gitti ve yattı. Onun odası, onun evi ve güzel bir uyku hiçbir otel bu ev kadar güzel değildi. Birden bir ses duydu biri arkasındaki cama vuruyordu. Döndüğünde o karşısındaydı bir çığlık attı ve yardım  istedi polis memuru hemen odaya girdi ne olduğunu sordu. O da:
-Buradaydı camımın önünde yine geldi, dedi. Polis cama doğru yöneldi o ise odadan çıktı polis camdan bakarken arkadan bir ses duydu "Burda burda". Hemen arkasını döndü ve eline silahını aldı. Onu gördüğü gibi vuracağından emindi.
-Nerede, diye sordu mutfak camının oradaydı bana bakıyordu evin etrafında bir yer de dedi. Polis memuru dışarı çıktı onu yakalayacaktı bu kesindi çünkü onun da sinirleri bozulmuştu. Dışarı çıktı ve o sırada evden yine bir yardım çığlığı duyuldu. hemen geri koştu eve geldi ne olduğunu sordu.
-Evdeydi eve girmiş sen dışarı çıkınca oturma odasından bana baktı gördüm dedi hemen odaya gitti ama hiç bir şey yoktu. Ona sakin olmasını söyleyip kapıyı kilitlemesini ve camları kontrol etmesi gerektiğini söyledi. Hemen kapıları kilitledi. Camları kontrol etti hepsi kapalıydı. Oturma odasına polis memurunun yanına gitti. Sessizce oturmaya başladılar. Kafasında demin evde olduğunu gördüğü geçiyordu ve hala evdeydi kesinlikle onu bırakmayacaktı belli ki ama nasıl girmişti nasıl buna cesaret edebilirdi. Kafasında bir sürü soru vardı birden polis memurunun sesiyle irkildi :
-Siz isterseniz burada uyuyun ve biraz rahatlayın ben burdayım. Teşekkür etti ve uyumayı denedi. Çok çabuk uykusu geldi nedense kendini çok yorgun hissediyordu ve gözleri birden kapandı.

                     Sabah uyandığında gözlerini açtı. Neden koltukta uyumuştu birden aklına gece olanlar geldi ve gözü polis memurunu aradı. Memur ortalıkta yoktu. Birden camın önünde konuşan 2 kişiye ilişti gözü cama doğru yöneldi. Dedektif gelmişti ve memur onunla konuşuyordu. Büyük ihtimal gece olanları anlatıyordu. Kesinlikle buna bir çözüm bulacağından emindi. Dedektif eve doğru yöneldi. Eve girip :
-Günaydın, dün zor bir gece geçirmişsiniz anlaşılan şu an nasılsınız, dedi.
-O manyak yakalana kadar artık hiç rahat değilim ne yaparsanız yapın yakalayın artık onu. Dedektif biraz düşünceliydi ve bir şey demeye çalışır gibiydi.
-Ne oldu bir şey mi buldunuz ?
-Acaba diyorum hiç bir psikolojik destek almayı düşündünüz mü ?
-Delirdiğimi mi düşünüyorsunuz öyle düşünüyorsanız bu konuyu araştırmayı bırakabilirsiniz. Çünkü ben deli değilim ve hiçbir sorunumda yok.
-Ben size delirdiniz demiyorum sadece ufak bir destek bir şey olmayacak korkmayın.
-Asla ben bu işi kendimde çözebilirim çözdüğümde umarım utanırsınız kendinizden şimdi gidebilirsiniz.
-Peki, dedi dedektif ve polis memuruyla evden uzaklaştı. Onun delirdiğini düşünüyorlardı. Bu saçmalıktı gerçekten birisi onun peşindeydi ve onun delirdiğini düşünüyorlardı böyle bir şey olamazdı. Başka bir karakolla görüşmeye karar verdi buranın dedektifi hiçbir şey bilmeyen ahmağın tekiydi. Bugün pazardı ve gerçekten güne berbat başlamıştı. Hazırlandı ve başka bir karakola başvuracaktı. Bildiği diğer en yakın karakola gitti ve olanı biteni anlattı. Polis amiri şu an ellerindeki dedektifin dolu olduğunu ve ancak yarın gelebileceğini söylediler. O da teşekkür etti. En azından yarın gelecek olan işini bilen biri olur ve bu olayı çözer diye düşündü eve dönmek istemedi. Dışarıda kahvaltısını yaptı ve biraz şehri dolaştı hava kararmaya başlarken de istemeyerekte olsa evine döndü. Bu gece yine zor bir gece olacaktı hazırdı belkide onu bu akşam kendisi yakalardı. Bu akşam korkmayacaktı. Eline bıçağını aldı ve en sevdiği koltuğa oturdu onu beklemeye başladı kafasını çevirdiğinde mutfaktaki camın oradaydı. Bıçağı alıp oraya doğru koştu ama o oraya vardığında o artık yoktu. Sinirlendi odaya döndü ve mutfağa bakınca yine orada gördü yine bir hışımla koştu ama o gittiğinde yine orada yoktu yine kaçmıştı. Bütün gecenin böyle geçeceği belliydi. Koltuğuna oturdu ve onu görünce kalkmamaya karar verdi o mutfağın camından ona bakıyor, o ise ona bakıyordu korkutucuydu ama evin dışında olduğunu bilmek güven veriyordu. Uyuyabilirdi bir şey olmazdı. Gözleri hafif hafif kapandı.

                         Sabah  oldu yeni dedektif eve gelmişti ne olup ne bittiğini öğrenmek için kapıyı çalıyordu fakat açan yoktu. Büyük ihtimal işe gitmiştir diye düşündü ve geri döndü. Akşama yine uğrayacaktı ve bu konu hakkında birilerinden bilgide alması gerekiyordu. Semtin karakoluna gitti ve bu konunu buraya gelip gelmediğini sordu. Polis amiri ilgilendiklerini ve onunla ilgilenen dedektifle konuşabileceğini söyledi. Önceki dedektif olanı biteni anlattı ve :
-Bir şizofreni vakası kesinlikle başka bir şey düşünmüyorum, dedi.
-Anlattıklarınıza bakılırsa büyük ihtimal öyle ama bende o evde bir gece kalmak isterim ve olayı yerinde incelemek istiyorum.
-Peki gidip inceleyebilirsiniz hatta bende sizinle kalabilirim isterseniz.
-Tabi ki bu beni mutlu eder hemde yalnız kalmış olmam dedi ve eve doğru yola koyuldular. Kapıyı çaldıklarında açan kimse olmadı. Biraz şüphelendiler çünkü akşamları evine gelen biri olduğuna emindi önceki dedektif. Kapıyı kırmaya karar verdiler. Kapıyı zorda olsa kırıp girdiler ev boş gibiydi sesleniyorlardı fakat ses yoktu acaba evde yok muydu. Eve bakmaya karar verdiler ev sessiz ve sakin gözüküyordu. Oturma odası boş mutfak boş her şey yerli yerindeydi. Birden koridorun ortasındaki kapıya ilişti gözleri. Burası onun odasıydı oraya da bakmaya karar verdiler ve girdiklerinde odanın tavanına kendini asmış bir cesetle karşılaştılar. İntihar etmişti birbirlerine baktılar ve karar verdiler. Bu bir şizofreni vakasıydı ve intihar etmişti. Dosyaya da öyle geçildi.

                        Defin işlemleri yakınları tarafından yapıldı. Hiç biri onun delireceğini düşünmezlerdi ve onu yalnız bırakmışlardı bu onları üzüyordu tüm görevleri yerine getirdikten sonra herkes dağıldı ama ilerde birisi bekliyordu. Onu tanıyan biri olmalıydı çünkü direk buraya bakıyordu. Herkes uzaklaştıktan sonra geldi ve elindeki minik not kağıdını mezarın yanına bıraktı ve uzaklaştı. Kağıtta yazan ise:

"AH BENİM MİNİK ŞİZOFRENİM. SENİNLE OYNAMAK GÜZELDİ SENİ ÖZLEYECEĞİM."



Mekanın Sahibi

Mekanın Sahibi

           Blogu buldun, girdin. Ee içerisi de eğlenceli geldi merak ediyorsun burayı kim yaptı mekanın sahibi kim ?

           Mekanın sahibi blog adresindende anlaşılcağı üzere Gökhan ŞAHİNBAŞ. Sitenin sağ tarafında Facebook adresime ulaşabilir ve benle iletişime geçebilirsin. Diğer sosyal medya hesaplarımı aktif kullanmadığım için eklemedim ama onları da en yakın zamanda ekleyeceğim..

           Peki kim bu Gökhan ? Kısaca özet geçelim fazla uzun yazılar sıkıcı olur. 1998 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul dışında yaşamadı (tatiller dışında). Mareşal Fevzi Çakmak İlköğretim okulunda okudu. Sonra Toki Kayaşehir Anadolu Lisesi'ni kazandı. Şu anda ise İstanbul Kültür Üniversitesi'nde Yeni Medya ve İletişim okuyor. Ziyaretlere açığım gelip istediğiniz zaman benimle konuşabilirsiniz. 

           Burada fazla uzun yazmayacağım. Ama harika bir lise hayatım oldu (İlkokul kötü oldu demiyorum). Lise hayatım için sitede özel bir bölüm açabilirim. Hatta açtım da. Orda lise hayatımdan hatta arada ilkokuldan da bahsedebilirim istediğiniz zaman oradan okuyabilirsiniz.

            Şu an seni/sizi daha fazla tutmanın bir anlamı yok. Kontrolünde bir fare var bunu kullanarak umarım sitede eğlenceli zamanlar geçirirsin :)